Neyse durum böyle olunca bütün arkadaşlarım bir anda bana "Kanka Star Wars geliyor kankaaa! Beraber gidelim!" diye mesaj atmaya başladı. "Canım ben izlemedim ya onu :)" dediğim zaman da aldığım tek bir klasik cevap gördüm:
"Kanka oysa ben sen izlemişsin sanıyordum :DD"
Neden? Çünkü dünya üzerinde geek ya da az biraz geek insanların %95'i ya Star Wars ya da Star Trek fanıdır. Hatta combo yapıp ikisi birden olan da mevcuttur. Bu sefer şu başlıyor, "Kanka bir haftada bütün filmleri izleyebilir misin :D"
-Canım ya ben sevmiyorum öyle uzaylı muzaylı şeyler...
-Ya kanka Star Wars sevilmez mi?
...
Arkadaşlar öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ben eskiden böyle biri değildim. Hatta bakın TRT bir kere şu klasik eski seriyi televizyonda yayınlıyordu. Oturup izlerken annem geldi ve onuncu dakikada "Bu ne ya salak salak şeyler niye böyle şeyler izliyorsun sen?" deyip kanalı değiştirdi. (Yaş 14 benim o zaman. ) Peki neden, nasıl böyle oldum?
Şimdi efendim, burayı Pucca misali eski sevgili gömme mekanına döndürmeyeceğimi sanırım en az üç milyon kez söylemişimdir. Zaten burası benim rahatla yerim, bir çeşit serseri serbest stil. Lakin bu hikaye için mecburum, affedin.
Efendim, ben sevgili edinme işlerine lisede başladım. Çünkü öncesinde amansız bir hırboydum, emoydum, 90'ların sonundaki Nu Metal kliplerinde sınıfın bir köşesine çekilip resim çizen sorunlu ergendim. Üstüne üstlük şu anki halimdan bir elli kat daha çirkindim. Valla bilen bilir, bilmeyene de itiraf ediyorum şu maNga grubunun emo elektro gitaristine de feci derecede vurgundum. Herifin telefonumda 2 bine yakın fotoğrafı vardı, klasörün adı da "Askım <3"dı yani... Hatta bir gün arkadaşımın yanında galeride dolaşıyorum, kankim bu galeriyi gördü "Oooo kanka aşkın kim?" dedi. Ben de tabii ki "Kanka yok yeaaa Yamyam oo... (Adamın takma adı Yamyam'dı. Hani 30 yaşında ama o da ergen. O yüzden birbirimize kesinlikle çok uyuyorduk ehueheuehe).
Ve kankim yüreğime zehirli hançer misali saplanan o cümleyi kurdu:
- Kanka zaten şaşırmadım başka türlü olması senin için mümkün değil. (Kanka eğer bunu okuyorsan babanın şarap çanağına sıçayım, ben o gün her 13-14 yaşındaki ergen gibi evde ağladım... DRAM.)
Neyse, ben de kendime life goal belirledim sayın okur. Life goal'im şuydu: Lisede bir sevgili edinmek.
Neyse gel zaman git zaman, bir çocukla tanıştım. Şahsın ismini burada vermeyeceğim, bilen arkadaşlarım zaten bilir. O yüzden kendisine Q diyelim. Q, daha önce bir arkadaşımın sırf sevgililer gününde yalnız kalmamak için danışıklı olarak 1 gün çıktığı ve 15 Şubat günü de anlaşmalı olarak ayrıldığı bir çocuktu. Benden sonra da arkadaş grubumuzdaki bir başka kızla çıktı çocuk. Grup zaten üç kişilikti. Yaşımız da o zaman 14-15. Küçüğüz yani ve böyle salaklıklar yapmaya hepimiz çok müsaidiz. Neyse özetle biz bildiğin sigara döner gibi döndük çocuğu aramızda.
Ben tabii ilk bir "Ya bir gün de olsa bu çocuk benim kankimin eski sevgilisi olur mu böyle bir şey ya" diye ilk zamanlar kahroluyordum, ama bir yandan da çocuktan ciddi hoşlanmaya başladım. Neyse kankim "Kanka benim için problem değil çünkü bizimki sevgililik ya da flört değil." diyerek içime su serpince ben tabiri caizse alayına koştum.
Neyse, çocuk ağır sosyalistti arkadaşlar.Zaten anası da Rus asıllı mı Rusya'da mı büyümüştü neydi. Tabii şimdi -özellikle İzmir gibi bir yerde- her önüne gelen 5-6 kişi "yaşasın sosyalizm, yaşasın komünizm" diye dolandığından şaşırılacak bir şey değil ama kendisi babamdan sonra gördüğüm "canlı olan -nefes alan" tek sosyalistti. İlk zaten muhabbet o zaman başladı. Tabii benim o zaman ciddi anlamda siyasi bilgim sıfır yani hani şu anki %30'sa o zaman bildiğim %3 ve onu da orta okulda öğrendiğim İnkılap Tarihi dersi oluşturuyor. O yüzden kendisi o konuda bana çok şey kattı, sağ olsun.
Ayrıca kendisiyle her konuyu konuşabiliyorduk: Din, çizgi romanlar, rock & metal müzik, sevdiğimiz diziler ve filmler...
Konu sevdiğimiz filmlere gelince "Hiç Star Wars izledin mi?" diye sordu. Ben de izlemek istediğimi ama bir türlü izleyemediğimi ve gerçekten merak ettiğimi söyledim. Ki o zamanlar cidden böyleydi. Fakat üzerinden geçen 5-6 yılın etkisiyle onun izleyip izlemediğini hatırlamıyorum. Fakat bu muhabbet ilk zamanki konuşmalarımızdı. Yani il 1-2 hafta içinde geçiyor bu konuşma.
Neyse gel zaman git zaman biz bu çocukla yaklaşık 1 ay - 1.5 ay konuştuk. Bu arada her partili sosyalist gibi kendisi belirli aralıklarla ülkücülerden dayak yiyor, onlarla atışıp duruyordu. Tabii o zamanlar ikimizde çocuğuz, abi olayı nasıl dramatize ediyoruz. Herif alt tarafı gözüne yumruk yemiş ama bana "Beni kesin ileride asarlar, buna rağmen beni sever misin?" falan diyor, ben da ayrı ağlıyorum ve üzülüyorum "Fikirler kurşun geçirmez!" tarzı falan cevaplar veriyorum. Ya ikimizde 15 yaşındayız ve süzme salak ergenleriz yani, onun değil ama bir de benim ilk aşkım gibi bir şey hani baya salağım bütün bunların üstüne. Neyse tüm bu romantizmin ve 1-1.5 aylık sürenin sonunda biz çıkmaya başladık.
5 GÜN ÇIKTIK. BEŞ. BEŞ. FIVE. FÜNF. "Ruslar devrim yaptı da ne oldu baksana sonra onlar da değiştirdiler" denilen Bolşevik Devrimi bile daha uzun sürdü aq.
Neyse sonra o barışmak istedi, ama ben de köpek çektim. Çünkü o ara bir "Ulan ben bu çocuğu sevmiyorum ki sadece biriyle sevgili olmak falan nasıl bir şey merak ediyordum." aydınlanması geldi.
Fakat bu sefer de hani insan özlüyor. Çünkü hayatında ilk defa böyle bir şey yaşıyorsun, daha önce de hiç yaşamamışsın. Hani ister istemez özel bir yönü oluyor. Ayrılmamızdan bir ay kadar sonra bu durum benim içime daha yeni çöktü. Normal bir ergenin sevdiğinden ayrıldıktan sonra girip bir ayın sonunda tamamen çıktığı psikolojiye ben geç kalarak tam bir ay sonra girdim. Geç kaldım lan bildiğin, yetişemedim. O zaman da işte sömestr geldi, ablam o zaman Balıkesir'de yüksek lisans yapıyor. Onun yanına gittim. Sabahları o işteyken önce sömestr ödevim olan matematik testlerimi çözüyor, sonra atarlı giderli, kalbi kırık kız şarkılarından listeler yapıp, dolaptaki rakıdan yarım duble içerek (evet, ne yazık ki gerçek...) triplere giriyor, sonra bardağı yıkayarak yerine geri koyuyordum. Hatta günde 1000'e yakın tweet attığım, twitterdan uyarı yediğim ve tweet sayımın 50 bine dayandığı zamanlardı. Ve bu tweetlerin içeriği ise "rakı masası"ydı. ÇOK AĞIR BİR ERGENLİK GEÇİRDİM. ÇOK UTANIYORUM.
İşte sonunda Star Wars kısmına geldik... Bir gün gene böyle dertliyim ve keşke mesaj atsa diye düşünüyorum. Ama çok ciddi yani facebook ekranına odaklanmışım ve mesaj bekliyorum. Ve birden bir mesaj geldi. CİDDEN LAN.
-Star Wars sever misin?
ALLAAHHHHU AKBAR! Ben nasıl mutluyum, heyecandan elim ayağım titriyor. Hani şey falan bekliyorum böyle "Gel beraber izleyelim, sarılarak <3<3<3" gibi bir şey bekliyorum. Sonra birden dank etti. Ulan biz bunu konuşmuştuk...
-Star Wars sever misin?
+Bunu daha önce konuşmadık mı?
-Sfghjkhjlşiçfgvhbjnkl
"SEN KİM KÖPEK BANA RANDOM ATARSIN ALLAAAAHHHH" diye dalacaktım ki yine mesaj gelmişti:
-Bacım kusura bakma
-Bizler ülkücüleriz
-Bu oç bizlerle sürekli dalaşıp duruyor biz de onu paketleyip eve gönderiyoruz dfghjklşömnbv
+ Gözünü morartanlar da sizler miydiniz?
-fghjklşcvbn evet
-Şimdi de face'ini hackledik herkese salak saçma şeyler yazıyoruz, küfür ediyoruz
-Bacım bir şey sorcazz
-Sen bu gavatın eski sevgilisi falan mısın?
+ Sizi ilgilendirdiğini pek sanmıyorum
- Pardon haklısın
- Ama iyi bir kıza benziyorsun, bak bizden söylemesi bu oç tam bir şerefsizdir, uzak dur bundan harcar seni
-Eğer sana bir şey yaparsa haber eyle gebertelim bu iti
-Hadi kal sağlıcakla
Size yemin ediyorum elim ayağım titredi. Hayatımda yaşayıp yaşayabileceğim en garip konuşmaydı. Üstelik sayın ülkücü kişi insan bir numara, bir şey bırakır ben sana nasıl ulaşacağım bu çocuğu dövdürmek için? Bu konuda hiç bilgi vermedin, çok kırıldım. Neyse bir ülkücünün de dediği gibi : fdghjklşixdfcvgb
Tabii ben de durur muyum, eski sevgiliye gururdan mesaj atamazken bundan iyi fırsat olur mu? Hem yardım ederek onu kendine borçlu bırakıyorsun, hem de iyilik meleği gibi bir şey oluyorsun. Hemen çocuğa "Ayrıldıktan sonra konuşmama kararı aldığımızı biliyorum" ile başlayıp (ki 5 günlük bir şey için neden böyle atarlı bir karar aldıysak diyeceğim de o kararı ben kendim almıştım, çocuğun haberi yok bundan.) "Ülkücüler hesabını hacklemiş, bir bak istersen." ile biten iki mesaj attım. Mesajlara dönmeyince aradım. Bu arada kanıt olsun diye ülkücülerle muhabbetimin ss'ini aldım falan. Hatta o zaman ss almayı bilmiyordum direk elimle matematik kitabımın arkasına yazdım aq.
Neyse sonra bu döndü "Ya çok teşekkür ederim o kadar mesaj atıp üstüne bi de aramışsın, hallettim şimdi ama hiç para yazmasından korkmadın mı?" diye. Tabii o zaman whatsapp yok "Yok bende sms bedava" dedim.
OLM ÇOCUK RUSYA'DA AKRABALARININ YANINDAYMIŞ AQ... BANA GİRDİ. BİLDİĞİN GİRDİ YANİ.
ÜSTELİK YÜRÜMELERİME RAĞMEN ÇOCUK HİÇ GERİ DÖNÜŞ DE YAPMADI, YENİDEN ARAMIZDA BİR ŞEY OLMADI.
MADDİ MANEVİ BİR İNSAN NASIL SIFIR OLABİLİRDİ... İŞTE BÖYLE.
Bundan daha korkuncu neydi biliyor musunuz, bir kaç hafta sonra facebook profilinde Star Wars hakkında bir şey paylaşmış olmasıydı.
Sevgili Q, eğer bunu okuyorsan PARAMI VER LAN. Çünkü size yemin ederim ki, bakın çok ciddiyim, bu olaydan sonra ne zaman Star Wars dense aklıma bu olay geliyor. Q'nun yüzü ışın kılıçları içinden çıkıyor ve elini uzatarak "Join the socialist side, we have KERİZ PARASI" diyor... Bundan sonra olası bir Star Wars filmi izlemem ekrana karşı küfür etme, cebir, tehdit, hakaret ve "puuuuhhh senin kalıbına sıçayım" diye tükürmek içeriyor. Gerçekten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder